Erzurum İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

Yunus Emre ve Erzurum

YUNUS EMRE VE ERZURUM;

Bilindiği üzere Yunus Emre’nin yaşadığı dönem bütünüyle 13.yüzyıla denk düşmektedir. Elimizdeki kayıtlara göre Yunus Emre 13.yüzyılın başlarında Sakarya Irmağı çevresinde bir köyde doğmuş, 1381'de vefat etmiştir. Eldeki tüm tarihi verilere göre; öncelikle bir dergah ve tasavvuf ehli olan Yunus Emre; Türk dilini en iyi kullanan ve hatta dilimize evrensel kimliğini kazandıran gönül ve ilim ehli bir güzel insandır. Bildiğimiz kadarıyla devrinde Ön Asya'yı gezip dolaşmış bir şairimizdir. Arapça ve Farsça bilen şairimizin günümüze kadar ulaşmış eşsiz bir divanı - Yunus Emre Divanı, Er-Rîsaletün Nushiye adlı nasihatler kitabı ve 1573 beyit tutarında da şiiri bulunmaktadır. Yunus Emre hakkında bilinen en sağlam veri ise; Şeyhinin Tapduk Emre olduğudur.

Başta da söylediğimiz gibi; hem bir tasavvuf ehli, hem de bir büyük şair olan Yunus Emre hakkında kaynaklar muhtelif olup; bunların çoğunluğu da tasavvufi ve edebiyat içeriklidir. Benzer biçimde uzun zaman yaşadığı ve defnedildiği söylenen yerler hakkında da bilgimiz muhteliftir. Bu bilgiler arasında en başta geleni ise, Sözgelimi; 1703 yılında Erzurum Hasankale'de doğup, 1780 tarihinde Siirt Tillo'da vefat eden Erzurumlu İbrahim Hakkı (İbrahim Hakkı Hazretleri)'ne aittir. Eldeki bilgilere göre; yıllar süren araştırmaları sonucunda Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri; Yunus Emre ve Tapduk Emre Hz.'nin asıl mezarlarının Erzurum Tuzcu köyünde olduğunu söylemiştir. Bu bilgiye göre Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri; gerek Yunus Emre’nin ve gerekse şeyhi olan Tapduk Emre’nin mezarlarının Erzurum Tuzcu – Dutçu- köyünde (Tuzcu Mahallesi) olduğunu öne sürmüş ve bugün bu köyde olan mezarları da kendi yaptırmıştır.

Bu meyanda Erzurumlu büyük ilim adamı Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu Hoca’nın makalesi de hayli önem taşımaktadır. Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu Hoca; Yunus Emre hakkındaki kabul edilebilir bir bilgi olarak; onun 13. yüzyılın ikinci yarısı ile 14. yüzyılın ilk çeyreğinde yaşamış olduğu öne sürmüştür. Nitekim onun Risâletü'n-Nushiyye isimli eserinin sonlarındaki -Söze târîh yidi yüz yidi-y-idi Yûnus cânı bu yolda fidî-yidi- beytinde geçen h. 707/ m. 1308 tarihi, bu eserin telif tarihi olup Yunus Emre'nin bu yılda hayatta olduğunu göstermektedir. Bir mecmuada bulunan ve onun h. 720 / m. 1320 yılında seksen iki yaşında öldüğünü belirten bu kayıt, araştırmacılar tarafından onun ölüm tarihi olarak kabul görmüştür. Böylece h. 638 (m. 1241) yılında doğmuş olduğu öne sürülebilmektedir. Bu halde onun doğum ve ölüm tarihleri 1241-1320 yılları arasıdır...

Bu bilgiden yola çıkarak; Yunus Emre ve Erzurum hakkındaki en temel bilgimiz Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu’nun 1925 tarihli Meslek Gazetesi’nde yayınlanan uzun makalesidir diyebiliriz. Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu Hoca bahse konu 13 bölümlük makalesinde özellikle Tapduk Şeyhe ait tek mezarın sadece Erzurum- Tuzcu – bugün ki adıyla Dutçu köyünde olduğunu ve bu bilginin tartışılmadığının altını çizerek, bu bilgiden bahisle Yunus Emre’nin Erzurumlu olabileceğini bile öne sürebilmiştir.
Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu Hoca’nın bahse konu makalesi üzerinde çalışan Prof. Dr. Dilaver Düzgün’de, Yunus Emre ve Erzurum ilişkisi konusunda titiz bir incelemede bulunarak, Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu Hoca’nın söz konusu çalışmasında Yunus Emre’nin Erzurumlu olabileceğinin ön plana çıkarıldığını, Erzurum Tuzcu – Dutçu köyünde bulunan iki kabirden yola çıkarak, bunlardan birinin kuvvetli bir ihtimalle Tapduk Şeyhe ait olduğu ve bu kabirin Tapduk Şeyhin bilinen tek kabri olduğu bilgisi üzerinde durmuştur.

Prof. Dr. Dilaver Düzgün, Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu Hoca’nın çalışmalarını konu edindiği bu 44 sayfalık makalede, Fındıkoğlu Hoca’nın çalışmasının özellikle 7. bölümünden sonra bu konu üzerinde durarak; Erzurum Tuzcu köyünde mevcut Yunus Emre ve şeyhi Tapduk Emre kabirlerinden yola çıkmış ve Yunus Emre’nin Erzurumlu olduğu hakkında uzun tahlillere girişmiştir. Prof. Dr. Dilaver Düzgün’e göre; bu bölümlerde dikkat çekici bir husus olarak Yunus Emre’nin Türkiye’nin çeşitli beldelerinde kabir veya makamları bulunmakla birlikte Tapduk Emre’nin sadece Erzurum’un Tuzcu köyünde kabrinin oluşu oldukça düşündürücü bir içerik taşımaktadır.
Bu cümleden olarak, yine Prof. Dr. Dilaver Düzgün’ün verdiği bilgiden yola çıkarak; Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu Hoca’nın bu haliyle bu derlemesini aslında Erzurum kitaplığının bir parçası olarak görmek de mümkün. Dolayısıyla diyebiliriz ki Erzurum Şairleri başlıklı bir eseri basılmış bulunan Fındıkoğlu’nun Yunus Emre’si Erzurumludur...
Bu çerçevede faydalanılan kaynaklar olarak, ilimiz Atatürk Üniversitesi öğretim üyesi Prof. dr. Dilaver Düzgün’ün, Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu ve Yunus Emre başlıklı makalesi ile Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu Hoca’nın döneminin ‘Meslek’ gazetesinde yayınlanan 13 bölümlük makalesi ana kaynaklar olarak önem taşımaktadır.

Derleme:  Kültür İşleri Şube Müdürlüğü/Erzurum